Fotoğraf ve ardından sinema, sanat olma yolunda birçok merhaleden geçerek günümüze geldi. Yaklaşık iki yüz yıl önce bir mucit kara kutu içine giren ışığın kimyasal tabakaya görüntüyü resmettiğini keşfetti. Yıllar sonra yine bir bilim adamı olan Edison, Karanlık Oda’da art arda çektiği fotoğrafları birleştirerek ilk kısa filmi yaptı. Henüz sanat değildi. Gösteri uzmanı olan Milies ve sinemanın yaygınlaşmasını sağlayan Lumiere Kardeşler filmi dünyaya yaydı. Anlatım dili olarak sinema kabul görünce filmler yapılmaya ve propaganda amacıyla kullanılmaya başlanmış oldu. Bir zamanlar Western furyasını seyretmiş olanlar Kızılderililerin kötü ve acımasız olduğunu gördü! Zaman geçtikçe filmler çekim, anlatım ve sanatsal açıdan gelişti fakat Kızılderililer için durum değişmedi. Her zaman kötü gösterildiler ve filmin sonunda ölmeleri gerekti. Zaten en baştan onlara verilen isim beyaz adamın yüceliğini gösteriyordu! Yapılan filmler Kızılderililer'in öldürülmesi için dünyayı ikna etmenin bir yolu olarak kullanıldı. Aslında propagandadan daha öte bir durum.
Sunay Akın kitabında bu konuda şöyle bahseder: “Çevrilen ilk Western filmi Büyük Tren Soygunu adını taşıyordu. İyi adamın beyaz, kötü adamların siyah şapka giydikleri filmde vurulan herkes ölüyor, barda çıkan kavgada sandalyeler havada uçuşuyor ve soyguncular trenin peşinde at koşturuyorlardı. Kızılderililer ise posta arabalarına, trenlere, çiftliklere, kasabalara durduk yerde saldıran, masum insanları öldürüp kafa derilerini yüzen, kaçırdığı kadınları köylerinin ortasındaki direğe bağlayıp onlara işkence yapan, insandan sayılamayacak cani ruhlu yaratıklardı!.. Bütün kovboy filmlerinin Kızılderililere bakışında 1868 yılındaki bir barış toplantısında kendisine elini uzatıp "Tesawi; iyi Kızılderili" diyen reise, General Sheridan'in verdiği şu yanıt egemendi: "İyi bir Kızılderili, ölü bir Kızılderili’dir."
Zaman ilerledikçe sinema bu gibi durumların sadece Kızılderililer'le kalmayacağını görecekti. Fakat bütün bunlara karşı sinemayı gerçek anlamıyla sanat olarak icra eden insanlar hep var olmuş ve bu devam edecekti. Jim Jarmush’un 95 yapımı Ölü Adam filmini merakı olanlar izleyebilir. Son olarak bir Afrika atasözünü filme uyarlayalım: “Aslanlar kendi tarihlerini film çekene dek, av filmleri hep avcıları övecektir.”
Aslanlar ne zaman ve nasıl film yapacak?